
Insan butun iliskilerinde icten olabilmeyi basarabilir mi?
Bugun, bitirmem gereken odevleri bir kenara koyup bu soruya biraz kafa yordum.
Yasantilarimiz, cevresel kosullarimiz ve yasadigimiz zaman dilimiyle tam anlamiyla cevrilmis durumda. Dogup buyumedigim, kulturunu ve iletisim yollarini cok iyi bilmedigim bir cevrenin icerisindeyim. Bu cevrede, saglikli bir iliski ortami yaratabilmenin pek kolay olmadiginin da farkindayim. Kolay degil biliyorum. Ama imkansiz mi?
Bu sorunun cevabini ariyorum. Neden mi? Cunku ben, hem kendimle hem de cevremle baris icinde olmak istiyorum. Hem bagimsiz olup, hem de uyum gucum yuksek olsun istiyorum. Dusuncelerim ile davranislarim arasinda bir bagdasim olsun, yaptiklarim soylediklerime aykiri olmasin istiyorum. Fakat, icten ilisikler kurup ic dunyamla baris icerisinde yasamakta epeyce zorlaniyorum.
Yasadigim zaman diliminini ben secmedim ve degistiremem. Bu bir anlamda modern cagin insani olmaktan vazgecemem anlamina da geliyor. Eger cagin insaninin icten ilisikiler kurabilmesi gercekten imkansizsa, o zaman anlamsiz bir beklenti icerisindeyim demektir.
Bir arkadasim, “insanin ‘ben’ olusu trajedinin de baslangidir” demis bir denemesinde. Bildigin ben’i ne pahasina olursa olsun korumaya calismak, ne buyuk bir caba gercekten. Koruyup durdugumuz bu varliktan usanirmisiz. Ve korumayi birakmayisimiz arsiz kilarmis bizi.
Butunlugumu korumak arsizligindan vazgecip, cagimin insani olma gudusune yenilip parcalarima mi ayrilsam? Ise yarar mi dersiniz?
No comments:
Post a Comment