14 November 2005

Orienteering

İngilizce'de orienteering, türkçe'de oryantiring...

Oryantiring, harita üzerinde gösterilen kontrol noktalarını harita ve pusula yardımıyla arazide bulma sporudur. Amaç, yarışmacının kontrol noktalarını önceden belirlenen sıraya göre en kısa zamanda bulmasıdır. Kontrol noktaları arasındaki rotalar daha önceden belirtilmemiştir ve bu tamamen sporcunun kendi seçimine bağlıdır. Sporcu rotasını yoldan veya araziden kendisi belirler. Oryantiring genelde "düşünce sporu" olarak tanımlanabilir. Bunun sebebi ise harita okuma ve hızlı karar verebilme gibi meziyetlerin atletik özelliklere ilave edilmesi gerekliliğidir.
Maalesef bu sporla pek de erken tanisamadim. Orta Dogu Teknik Universitesi'nin Orienteering takimini duymus olmama ragmen bir turlu tanisma toplantilarina katilamamis, yillarca ertelemistim. En sonunda uclu anfide yapilan takim tanisma toplantisa katildigimda, bu sporun tam benlik oldugunu anlamistim. "Isin icinde kosu var, o tamam dedim" once. Sonra teknik bilgileri ogrenememekten biraz korkmustum. Ama takim icindeki daha deneyimli sporcularin buyuk bir enerji ile verdigi derslerle bu isin ustesinden gelinebileceginin farkina varmistim. Orienteering kosmak gibi degil. Kosmak da guzel elbet. Ama hep yaristiginin farkindasin orda. Orienteering yapmanin en guzel yani birine karsi yaristigini veya bir yarismanin icinde oldugunu hissetmiyorsun bile. Tum mucadele sanki kendinle. Bir de karsina cikan cali ile cirpi ile, dag ile bayirla, yol ile patika ile, cukur ile cikiklik ile, kus ile bocek ile....

"Orienteering" adi bile gectiginde deli bir heyecan kapliyor icimi. O kucuk turuncu fenerlere ulasmanin verdigi mutlulugu seviyorum. Fakat ondan ote, bir arayis icerisinde olma halini daha cok seviyorum. Hedefi cok kisa bir zamanda da bulabilirsin, belli bir sure dolandiktan sonra da. Ama isin en guzeli arayisin hic bitmeyisi.

Arazide sansiniz acik olsun, pusulaniz hic sasmasin efendim.